1980li yıllarda herkes Chianti, Toscana bölgesine akın ederken kimse bu doğal cennetin farkında bile değilmiş. Bazı bölgelerini gezerken sanki zaman makinesinde 20 yıl öncesine gitmiş hissi veren ve hızla kalkınan bir bölge burası.Deniz ve toprağın bereketinden tümüyle nasibini almış ancak yakın zaman dek pek de bilinmeyen bir bölge Puglia. Harita’da İtalya’nın tam topuk kısmına denk geliyor. Yakın zamana dek ülkenin en fakir, en eski gelenek ve göreneklerine göre yaşayan bu bölge halkı sabah saatlerinde biraz tarımla uğraşıyor; Öğlen 1 ila akşam 6 arasında ise dinleniyor, akşamda denize girip keyif yaparak yaşamlarını sürdürüyorlardı. Bölgede çıkan enginar, domates ve incir aslında tüm dünyaya nam salmış ürünler tabii bunların yanı sıra zeytin, üzüm gibi ürünlerde es geçilmemeli.Ne yazık ki son birkaç senedir zeytin ağaçlarını saran ve ölümlerine neden olan bir çeşit mantar bu bölgede de artık sıkça rastlanmakta.
Brindisi ve Bari’de havaalanı mevcut; İstanbul’dan Bari’ye THY ile direk uçmak mümkün. bu yüzden Bari bizim için daha ön plana çıkıyor.Bölgeye seyahat planlıyorsanız güzel bri otel seçerek araba kiralayabilir ve keyifle etraftaki küçük kasabaları gezip görebilirsiniz. Ben bir turla oldukça hızlandırılmış bir bölgeyi tatma turu yaptım en yakın zamanda kendim giderek daha detaylı keşfedeceğim.
Bari küçük bir italyan kasabası. Sokak aralarında gezerken binalardan asılan çamaşırları ve evlerin girişinde taze makarna daha doğrusu yöreye özel kulak şeklinde ki le orecchiette adlı makarnaları yapan kadınları görmek o kadar olağan ki. Burada kısa bir tur ve kathedral ziyareti sonrası kayaların üzerine kurulmuş olan deniz kenarında ki Polignano a Mare adlı küçük kasabaya geçtik. Sabah erken uçakla Bari’ye gittiğimiz için aynı gün içinde tüm bunları yapmak mümkün oldu. Kasabalar arasında ki mesafe enfazla birkaç saati geçmiyor. Daha doğrusu siz birbirine yakın kasabaları aynı gün gezmekiçin seçebilirsiniz.
Polignano a Mare oldukça ufak ve şirin bir kasaba ancak eğer öğlen saatlerini geçerseniz denize girmek dışında çok fazla aktivite yok, zira heryer genelde saat 13.00 gibi kapanıyor ve sanki ölü bir şehri andırıyor sokaklar.
Biz o geceyi Lecce adlı bu bölgede yer alan nispeten daha büyük bir kasabada geçirdik. Bu antik yunan mimarisi etkisinde kalan kasabada gezilecek Kathedral, Porto Napoli, Yunan tiyatrosu gibi tarihi yerlerin dışında hoş ve keyifli dükkanlar da mevcut.
Bir dönem Osmanlı imparatorluğunun da işgali altında kalan Ottranto Adriyatik kenarında ki bir sonraki durağımızdı. İtalyan’nın en doğusunda yer alan adriyatik denizi kenarında ki bu kasabanın lakabı doğuya açılan kapı olarak geçiyor. Unesco dünya mirası listesinde yer alan bu küçük kasaba oldukça şirin. O geceyi de Lecce’de ki otelimizde geçirdikten sonra adeta şirinlerin kasabası tadında olan ve Unesco dünya mirası listesinde ki bir başka kasabaya Alberobello ya vardık. Beyaz kireç taşından koni biçimli çatıları ile harç kullanılmadan inşa edilen trulli evlerini tüm bölgede arada görsenizde bu kasabanın tamamı bu şekilde. Buraya birkaç saat ayırmanızı ara sokaklarını hak ederek gezmenizi ve bol bol fotoğraf çekmenizi öneririm. Malesef bizim gittiğimiz gün yağmura yakalandığımızdan ben bu küçük kasabanın hakkını tam anlamı ile veremedim.Bir sonraki durağımız ise Locorotondo. Yüksek bir yerde konumlanan dar sokakları ile bu küçük kasabada ki lokantalar cidden oldukça keyifli. Bir saatte keyifle dolaşabileceğiniz bu güzel kasabadan sonra biz rotamızı Martina Franca’ya çevirdik.
Lecce kadar büyük bir kasaba olan Martina Franca’da keyifle dolabileceğiniz bir yer. Güzel lokantaların ve dükkanların yanı sıra bizim şansımıza 17. Yüzyıldan kalan Palazzo Ducale’nin içinde bir Picasso sergisi de görmek oldukça keyifli idi. Bu kasabaya oldukça yakın yer alan Savalletri adlı deniz kenarında bulunan kasabının yakınında ki Borgo Egnazia adlı otelde kalmanızı tavsiye ederim. Bölgenin en özel 6 oteli bu kasabada yer alıyor. Bunları size birazdan aşağıda lokanta listesi ile tek tek yazacağım.
Yaz aylarında Puglia bölgesinin fazla sıcak olduğunu sonbahar da dahi sıcaklığın çok hoş bir dozda olup denize dahi girilebildiğini aklınızda tutun.
Matera da yine bu bölgede görülmesi gereken bir başka kasaba. Bizim Kapadokya havasında kayaların içine oyulmuş evler aynı bizde ki gibi artık yavaş yavaş butik otellere dönüşmeye başlamış bile. 1950 li yıllara dek evler sadece kayaların içindeydi, yakın tarihte İtalyan hükümeti tarafından ele alınarak dönüşüm çerçevesinde yenilenmiş ve artık oldukça turistlik bir yer olmuş.
Size bölgede kalıp keyifle yemek yiyebileceğiniz yerlerin kısaca listesini vermek isterim. Bu liste için oldukça detaylı çalıştım diyebilirim.
Öncelikle Savalletri bölgesinden bahsedeceğim zira sadece burada 3 adet size önerebileceğim konaklama yeri mevcut.Birincisi tabii ki benimde hayran olduğum Borgo Egnazia bu kasabadaki hatta bölgede ki en güzel otel desem çok da yalan olmaz. 63 odalı ayrıca 29 havuzlu villası ile 300 kişiyi ağırlayabilecek kapasitede bir mücevher tadında otel burası. www.borgoegnazia.com
Masseria Torre Cocaro & Torre Marzza yine aynı kasabada yer alan ve 2002 yılında yenilenen bu otelde 26 adet suit oda mevcut. +390804829310
Masseria Ciminoda Savelletri bölgesinde yer alan başka bir otel.Zeytin ağaçları arasında 18. Yüzyıldan kalma bu otelin lokantasında ki yemeklerde tavsiyem. +390804827886. Lecce’de bulunan La Fiermontina16 odası ile yakın zamanda yenilenen keyifli bir adres. Restaurant’ı Simone Solido otantik mutfağı ile ön planda bir adres. +390832302481
Furnusi TenutaSalento’da yer alan bu otel gölü andıran yüzme havuzu ile oldukça albenili. Salento bölgesi için İtalya’nın en güzel plajlarının bulunduğu adres desek pek de yalan söylemiş olmayız. Eğer hipster kültürüne yakınsanız Santa Caterinaadlı ufak otel beach barı özel adreslerin başında yer alıyor.Matera bölgesinde kalmak isterseniz ise 18 odalı Sextantio La Grotte della Civitaadlı kayaların içine oyulmuş oteli deneyebilirsiniz.
Bunun dışında eğer küçük bir arkadaş gurubu gidiyorsanız 5 yada 6 çiftin kalabileceği aşçı dahil her türlü hizmetinizin karılanacağı minik evlerde de kalmak eğlenceli olabilir. İşte size birkaç örnek…Trullo Barone.Trulli evlerinde kalmak isteyenler için 5 yatak odalı bu ev Istuni bölgesinde yer alıyor. Salento sahilinde yer alan Cliff houseise 4 odası ile oldukça sıcak bir ev. Jude law gibi ünlülerin tercihiise Gallipoli adasında yer alan Villa Elia.Özel sinema odasından havuza birçok lüksün birleştiği 17 odalı bir ev burası. Monopoli bölgesinde 75 dönüm arazi içinde 17. Yüzyıldan kalma bu villayı Soho ve Annabel’s in mimarı Alexander Waterworth yakın zamanda yenilemiş. 8 odalı Masseria Petraroloadlı bu villayı Şef ve tüm ekibi ile kiralayabilirsiniz. www.masseriapetrarolo.com. Lecce sahilinde yer alan White house;5 odası ile fas tarzı döşenmiş bir ev .1990 sonlarında yenilenmiş. Yani çok yeni değil ancak yine de oldukça hoş bir atmosferi var.
Simdi ise sırada yemek adresleri var.İtalyada ktü yemek yemek sanırım oldukça zor ancak bu bölgede oldukça güzel ve iddialı adresler de mevcut. Yine Savelletri bölgesinden başlayayım sıralamaya… Lido Basco VerdeZeytin ağaçları latına konumlanmış Şef David Zigrino’nun yönetiminde hayal kırıklığı yaşamayacağınız bir adres. Annesinde yemek yapmayı öğrenen şefin özellikle balık çorbası ve polpette’sini yemenizi tavsiye ederim. Yine bu kasabada deniz kenarında Sea Urchin40 yıldır aynı şef Benjamin Pignatelli tarafından yönetiliyor. Pescharia 2 Mariise günlük balıklardan yapılan sushileri ile ünlü küçük bir lokanta. Ristorante Maddelenada bu kasabada ki başka tavsiye edeceğim adres.Monopoli ve Savalletri arasında San Stefanoplajı beach clup ve restaurant olarak doğru adres..Lido Basco Verdede yine size önereceğim başka bir adres bu bölgede. Yine beach clup tadınada Masseria Torre Coccarove Coccaro Beach clup yaz aylarında adından söz ettiren mekanlardan. Polignano a Mare kasabasında ise Grrotta Palazzesehem lokanta hem de otel olarak hizmet veren bir adres.Lokantasını tavsiye ederim.
Lecce bölgesinde Le Zie Trattoriailk girdiğinizde eski komik bir izlenim verse de inanın yemek yemekten pişman olmayacağınız bir adres.Yine buradaki La Ciccio Gelateria da yemek sonrası ağzınızı tadlandırmanızı öneririm. Alberello’da yemek yiyebileceğiniz Ristorante trullo doro’ya mutlaka önceden yer ayırtmanızı önerrim. www.ristorantetrullodooro.com.
Matera’da yemek yiyebileceğiniz adreslerin başında Il Cantuccioyu önerebilirim. I vızı degli Angelide hem yemeği hem de dekorasyonu ile özel bir adres.Yine matera bölgesinde Il baccone del Musicistoyada Oi Mariiki farklı adres. Brindisi ve Bari aarsında yer alan Ostuni kasabasına yolunuz düşerse Masteria il Frantoioyu ziyaret etmenizi öneririrm.Bahçede yetiştirdiği taze ve organic sebzelerle çok keyifli yemekler yapan Armando ve eşi Rosalba’nın bu keyifli lokantası gidilmeye değer. RosticceriaL’antico Borgo’dasalam sosis giibi delicatessenleri tadabilir ve satın alabilirsiniz.