Pembenin maviye, yeşilin mora turuncuya inanılmaz bir doğallıkla karıştığı başka bir ülke görmedim ben…Güney Asya kıtasında dünyanın en büyük yedinci coğrafi alanına sahip ,en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’ı çok seviyorum ve gezmeye doyamıyorum.
Görmek istediğim ülkelerin en başında gelen
bu çok gizemli ülkeye ilk seyahatim tam yirmibir sene önceydi. O zamandan bu güne inanılmaz bir yol katetse de, hala o kadar özgün ve farklı ki bazen sanki hiçbirşey değişmemiş gibi algılayabiliyorsunuz .
Hindistan da fakirliğin ve zenginliğin bu kadar iç içe garip bir ahenk aynı zamanda da rahatsız edici bir tezatla yaşandığını görerek şaşırmamak elde değil… Genelde Hindistan’a gidenler orayı ya çok seviyorlar ya da nefret ediyorlar… Ben çok sevenlerdenim ve inanın oraya gitmeye doyamıyorum..Her gittiğimde de yepyeni yerler ve şeyler keşfediyorum..
Hindistan ismi eski farsçadan İndus kelimesinden gelmekte...İndus nehri ve çevresi için kullanılan bu isim ilerki senelerde tüm Hidistan için kullanılmaya başlanmış. Hindistan , 28 eyalet ve 7 birlik bölgesinden oluşan bir Federal cumhuriyet.
Hindistan’ın yaşam stilinde ve kültüründe dinin çok büyük bir etkisi var. Hinduism dini genelde en yaygın din, Janizm, budizm, Şikler; Müslümanlar ve Hırıstiyanlar da bu rengarenk ülke de ki yaygın dinlerden diğerleri.
Hinduism dinini anlatmak oldukça zor; bir kurucusu ya da bir kitabı yok..Birçok tanrı ve tanrıcalar var bu dinde Hinduism dininde ki inanca gore, bu dünyada geçirdiğimiz testlerin ve zorlukların diğer yaşamımızda ödül olarak bize yansıyacağı düşüncesinden dolayı sanırım insanlar ne kadar fakir olursa olsun, bunu tevekkülle kabullenmişler ve her şekilde gülümseyebiliyorlar. Seneler boyu uygulanan kast sistemi, her ne kadar günümüzde yasalarla kaldırılmış olsa da, halk arasında hala uygulanıyor. Birçok konuda özellikle de evliliklerde kast sistemi oldukça baskın.
Ben en çok Rajistan bölgesini seviyorum, Rajistan belki de ülkenin en zengin Maharajalarının olduğu yörelerden biri… Tabii malesef artık o maharajalar da sadece göstermelik varlar; hepsinin sarayları artık lüks otellere döndürülmüş; bazıları doğru yatırımları sayesinde hala nispeten zengin bir hayat yaşıyor olsalar da, bazıları malesef çok güç sartlarda yaşamlarına devam ediyorlar...
İstanbul’dan Türk Hava Yolları ile hergün Yeni Delhi ve Mumbai’ye direk uçuş var. Rajistan Bölgesi için Yeni Delhi’ye uçmanızı öneririm. Delhi, ülkenin ikinci büyük şehri. Yeni yapılan modern havaalanı oldukça güzel. Delhi düzenli bir şehir ve burada yapılacak çok şey var. Örneğin Delhi de beni çok etkileyen Qutab Minar , Jama Mescit , Chandi Chowk ve Red Fort‘u kesinlikle gezmenizi öneriririm.. Humayun Tomb’da görülmesi gereken yerler arasında.
Delhi’de The Taj Mahal hotel ya da İmperial hotel keyifle kalabileceğiniz otellerden sadece ikisi..Ancak benim favorim eskiden Aman Resort bünyesinde olan ancak sonradan ayrılan The Lodhi otel…Her odanın balkomunda yer alan kendi havuzu ve odaların keyfi gerçekten anlatılmaz yaşanır..Khan market The Lodhi otele de diger otellere de oldukça yakın bir pazar yeri..Bu marketi gezmenizi yerel hayatı daha yakın görebilmeniz adına öneririm. Marketin hemen köşesinde ki Mannan ve Good Earth adlı dükkanlarda keyifli ev eşyaları ve tekstil ürünleri bulabilirsiniz.. Yakın zamanda Ankara’da Good Earth’ün bir şubesi açılmış. Good Earth’ün en üst katında bulunan lokantada da gönül rahatlığı ile yemek yiyebilirsiniz. Malum Hindistan hijen konusunda biraz zor bir ülke genelde otel dışında pek yemek yenmemesi tavisiye ediliyor.. Khan market’in ara sokaklarında ki Anokhi adlı textile ürünleri satan dükkana; Amrapali adlı yeni ve eski mücevherlerin satıldığı yere de uğramanızı öneriririm...Aslında birkaç sokaktan oluşan bu markette ne ararsanız var...Khan market öğlen 12.30 gibi açılıp akşam 9.00 da kapanıyor ..Bir de sabah 11.00 de kurulan Dilli Haat pazarı var; eğer çok ucuza yöresel ürünleri görmek isterseniz buraya uğrayın derim. Aynı bizim pazar düşüncesi ile kurulmuş; ülkenin farklı yörelerden gelen ürünler direk üreticileri tarafından satılıyor, fiyatlarda tabii ona göre çok ehven;5 dolara şal, 10 dolara sari almanız mümkün.. unutmayın Hindistan’da heryerde çok sıkı pazarlık etmelisiniz…
Delhi’ye gidip te Shaw Brother yani Türklerin tabiri ile Şalcı Hüseyini mutlaka ziyaret edin, dilerseniz ürünlerini otele de getiriyor.(91) 9810022227. Fiyatlar kaliteye göre değişiyor, artık dünyada çok zor bulunan chatouche cinsi şalları önceden arayıp söylerseniz sizin için bulabiliyor ancak unutmayın artık şatuş fiyatları neredeyse mücevher fiyatında…
Delhi’de size gitmenizi önereceğim bir adres de Bollywood hissini anlayabileceğiniz Kingdom of Dreams’de…. Mutlak burada bir Bollywood show’u görmenizi de tavsiye ederim… Örneğin Zangoora keyifle seyredeceğiniz bir müzikal. Dağıtılan kulaklıklarla konuya da oldukça kolay vakıf oluyorunuz malesef türkçe kulaklık henüz yok ancak inanın kulaklık takmasanız bile konuyu anlamanız çok zor değil..
Delhi’de İmperial otelin içinde Spice Route’ta ve ITC otelin içinde ki Bukhara restauranların da yemekler gerçekten çok leziz.
Delhi’den sonra rotanızı Udaipur ,Jodphur ve Jaipur şehirlerine çevirebilirsiniz.Udaipur ,oldukça ufak yapma bir gölün olduğu bir şehir. Bu gölün ortasında yer alan eski Maharaja sarayı artık bir otel. Çok özel diyemeyeceğim, vaktiniz varsa gezin.. Jodphur ise çok keyifli, çölde, Pakistan sınırına oldukça yakın konumda bir şehir.. Jodphur’a malesef Pakistan’la olan sıkıntılardan dolayı son birkaç senedir uçuşlar bazen kesilebiliyor..Eğer o dönem uçus yoksa bu yolu araba ile yapabilirsiniz. Delhi Jodphur arası nereden baksanız yaklaşık 8 saatlik bir kara yolculuğu demek .Hindistan’da karayolu ile bir yerden bir yere gidebilmek aslında oldukça farklı ve yaşanması gereken bir deneyim… Ancak bunun için çok ciddi sinir sisteminiz olması gerekiyor..Arabaların bu kadar kuralsızca, ancak kendi içinde garip bir ahenkle kullanıldığı; bu kadar çok korna sesinin duyulduğu başka kaç ülke vardır bilmiyorum.
Jodphur’da kalmanızı önereceğim otel Maharaja’nın sarayının bir bölümünde bulunan Umaid Bahawan Palace .Bu kadar keyifli ve şık bir otelde kalmak, inanın tüm yol yorgunluğunuzu atmanıza yardımcı oluyor. Mavi şehir diye bilinen Jodphpur’da Mehrangarth Fort’u , Jaswant Thada tapınağını ve çarşısını dolaşmanızı öneriririm. Jodphur’dan terlik ve baharat alabilirsiniz. Eğer baharat seviyorsanız Garam Masala; curry ve safran mutlaka alın. Bir de Meşhur Jodphur pantalonlarından edinmek isterseniz Mr.Sohan’ı arayarak randevu almalısınız, hemen ölcünüze gore dikip teslim ediyorlar. Tel 00912912547075.
Buradan tekrar karayolu ile Jaipur’a yani Hindistan’ın meşhur pembe şehrine yine yaklaşık 6 saatte ulaşılabiliyor. Jaipur kuyumcuların çok olduğu bir şehir.Burada da yine Maharaja’ın sarayından otele dönüştürülen Rambagh Palace’da kalmalısınız. Amber kalesi mutlaka görmenizi önereceğim yerlerin başında geliyor. Buraya sabah saatlerinde giderseniz fillerin üzerinde çıkmanız mümkün; bu da kaçırılmayacak keyiifli başka bir deneyim. City Palace; Jantar Mantar da şehir turuna eklemeniz gereken yerler arasında. Jaipur’da alışveriş için Emerald Road üzerinde bulunan Gem Palace benim için bir cennet noktası.İstanbul’da Maçka’da da bir şubesi bulunan Gem Palace da arka odadaki o görkemli kasalardan çıkan mücevherleri görmek bile bir başka deneyim.Bunu size ayrıca başka bir yazıda anlatacağım..Bunun dışında Amrapali de Londra’da da şubesi olan oldukça hoş bir kuyumcu; ayrıca Hot Pink adlı dükkan ve Maharaja carpets tekstil ürünleri için gitmeniz sağlık vereceğim adreslerden.. Jaipur’da şehir içinde rigshaw la bir tur da oldukça eğlenceli..
Jaipur’dan uçakla Delhi’ye dönerek aynı gece İstanbul’a devam edebilirsiniz, ya da biraz daha yolu uzatıp Taj Mahal’i de görmek için Jaipur’dan Agra’ya kara yolu ile devam edip ordan tekrar kara yolu ile Delhi’ye devam edebilirsiniz. Büyük bir aşkın sembolu olan ve henüz 38 yaşında 14. çocuklarını doğuruken ölen eşi Begüm için Mümtaz Han’ın yaptırdığı bu görkemli saray insanı ilk görüşte etkiliyor. Ancak bilmiyorum belki de o kadar çok kitap okuyup ve gidene dek hikaye dinlediğimden ben biraz hayal kırıklığı yaşamadım desem yalan olur. Burada çok keyifli tam nehrin kenarında bir otel var Oberio guruba ait Amarvillas kalmaktan keyif alacağınız bir adres .
Hindistanla ilgili bazı öneriler
Hindistan vizenizi son dakikaya bırakmayın..Şahsen gitmeniz gereken vize için bir hafta sonraya randevu veriyorlar.
-Hindistan’la aramızda 3,5 saat fark var.
-Genelde otellerde yemek yemeğe özen gösterin; süt& süt ürünlerinden ve pişmemiş meyve & sebzelerden uzak durun.
-İlaçlarınızı kesinlikle yanınıza alın, ayrıca yemeklerde ki baharatı düşünerek yanınıza miğde ilaçı da bulundurun.
-Tapınaklarda bazen uzun kollu giysi istendiğinden yanınıza uzun kollu ince bir kazak ya da tshirt alın, kesinlikle çoğunda ayakkabılar da çıkarılacağından yanınıza galoş bulundurabilirsiniz.
_Antika mücevher konusunda bilindik adreslere gidin yoksa ciddi kazıklanabilirsiniz. Ayrıca 1000 dolara başlayan bir pazarlığın sonunda sıkı bir pazarlıkçıysanız ödediğiniz rakama siz bile şaşırabilirsiniz.
-Jaipur’da Jantar Mantar bölgesinde ülkenin en büyük Astronomi Üniversitesi mevcut.Bunun arka bölümünde bazı profesörler sizin yıldız haritanızı çıkarabilirler.Gidip sıraya girmeniz yeterli zaten tüm işlem 15 dakika sürüyor.
-Amerikan doları özellikle pazarlık ederken çok daha fazla indirim almanıza yardımcı oluyor; ancak 5.000 doların üzeri meblağlar da gümrükte beyan gerektiriyor.
-iç uçuşlarda kilo hakkınız 20 kilo ile sınırlı, üstü için mutlaka ceza ödüyorsunuz.Bu konuda can sıkıcı bir şekilde ciddiler.
_Mutlaka bir yer de rigshawa binerek bir şehir turu atın, çok eğlenceli farklı bir deneyim.
-hindistan yolculuğunuzda hiç alışveriş sevmeyen biri dahi olsanız mutlaka yanınıza bir boş çanta alın